Çocuk Büyütürken Hikayenin Gücü
25 Nis 2023
Fransız Antropolog Edgar Morin’e göre, insan bilinçli bir varlık olmasıyla değil, aynı zamanda hem bilinçli hem de bilinçsiz, hem akıllı hem de deli bir varlık olmasıyla diğer canlılardan ayrışır. Okul öncesi çağda çocuğunuz varsa, Edgar Morin’in bu cümlesini anlamak daha kolaydır.
Okul öncesi ebeveynliğin zor olmasının temel sebebi okul öncesi çağdaki çocuk için yaşamın zor olmasıdır. Henüz yeni tanıştığı onlarca duyguyla baş etmeyi, toplumda bir yer kazanmayı, ailesi ve sevdikleri tarafından onaylanmayı ve daha pek çok beklentiyi karşılamak için gün boyu büyük zorluklarla mücadele eder.
Bu açıdan bakıldığında okul öncesi yaştaki bir çocuk taş devrinde yaşayan bir insana benzer. Çevresinde olup bitene karşı oldukça hassas ve korumasızdır. Üstelik mağara insanını hayatta tutan temel beceri ile onunki de aynıdır: Hikayeler anlatmak.
Hikayeler çocukların günlük hayatta karşılaşacakları duygu ve durumların bazen ön hazırlığı bazense yeniden canlandırılmasıdır. Onları yanlış davranışlardan korumak, doğruya yönlendirmek için kullandığımız araçlardır. Çoban’ın ve Pinokyo’nun hikayesi yüzyıllardır çocukları yalan söylemekten alıkoymak için anlattığımız hikayelerdir.
Peki gerçekten işe yarar mı hikayeler?
Cevap basit bir evet. Kısa süreli hafıza gelişiminden, hayal kurma yetisine kadar pek çok bilişsel işlevselliğinin yanı sıra hikayelerin belki de en büyük görevi çocukları gerçekliğe hazırlamak ve ebeveynlerin anlatı alanını genişletmek. Gelin bir örneğe bakalım:
“Yapma demek” vs. “Hikaye anlatmak”
“Ona dokunma, yanarsın.” vs. “Biliyor musun, ben çocukken bir komşumuz vardı. Benim yaşlarımdaydı o da. Sürekli bahçede beraber oynardık. Bir gün böyle kaynayan bir su ısıtıcısına elini uzattı ve eli çok acıdı. O kadar acıdı ki günler boyu evden çıkmadı, çok ağlamıştı çok. Sen elini uzatınca aklıma o geldi. Acaba ne yapıyordur şimdi? E o da benim gibi kocaman oldu. Belki de evlenmiştir ve senin gibi harika bir çocuğu olmuştur.”
Hikayede Verilen Mesajlar:
Sıcak nesneler can yakar.
Canım yanarsa çok ağlarım.
Can yanması eğlenceye ve oyuna engel olur.
Ebeveynlerim de bir zamanlar benim gibi çocuktu.
Ebeveynim benim harika bir çocuk olduğumu düşünüyor.
Cümlede Verilen Mesajlar:
Bu karşımdaki şeye dokunmamam gerekiyor. (Nedensizce)
Hangi anlatıyı duyan çocuğun su ısıtıcısından uzak durma ihtimali daha yüksek konusunu size bırakıyorum. Ama şunu bilmenizi isterim. Mesele kettledan uzak durmak değil, çocuklarımız sonsuz bir merakla gözlerimize bakarken onlarla daha iyi, daha dolaylı ve daha eğlenceli iletişim kurmanın yolunu bulmak.
İşte hikayenin gücü burada devreye giriyor.